THY’ye karşı bilinçli tüketicinin örnek başarı hikayesi
5 min read
Aşağıda okuyacağınız haber bilinçli bir tüketicinin örgütlü bir mücadele ile hakkını geri kazanması adına önemli bir örnek teşkil ediyor. THY’nın haksız uygulamasına ve ayıplı hizmetine karşın TÜKODER (Tüketiciyi Koruma Derneği) üyesi de olan Doğan Halis’in pes etmeden verdiği bu mücadelesi, haksızlığa uğrayan ve haksızlığı kabullenerek mücadele etmeyen “ ne yapsak boş, kim uğraşır, uğraşsam da sonuç çıkmaz” algısında olan tüm tüketicilere umut oluyor.
İşte bilinçli bir tüketicinin anlatımıyla yaşananlar…
“ Biletin hikayesi şöyle; eşimle yurtdışındaki oğlumuzu ziyarete gitmek için THY acentası Enuygun.Com internet sitesinde 11.04.2020 tarihinde iki kişilik bilet aldım. Uçuş tarihi yaklaşırken, THY bana mesaj gönderdi:
“Pandemi nedeniyle uçuşların iptal edildiği ve ne zaman izin verileceğinin belli olmadığı” bilgisini verdi.
Bu bilgiyi, bilet aldığım Enuygun.Com’la paylaştım. Enuygun.Com‘da bana aşağıdaki maili gönderdi:
“Covid-19 kaynaklı global krizin yarattığı yoğun talep nedeniyle sizlerden uçuş tarihinizden önce ve son işlem tarihlerini göz önüne alarak önümüzdeki günlerde +90 850 333 88 88 numaralı çağrı merkezimiz ile iletişime geçmenizi rica ederiz” denilmekteydi.
Hiç aranarak bilgi alamadığım gibi, ben aradığımda da uçuşların açılması konusunda tatmin edici bir bilgi vermediler. Yurtdışı uçuşlarının belirsizliği üzerine bilet tutarının iadesini talep ettim. Bana ödeme yapılmadığı gibi, defalarca çağrı merkezlerine yaptığım müracaatlar sonucu THY ile görüşmemi önerdiler. “Uçuşların ne zaman yapılacağını ancak onlar bilirler” denildi.
Bu kez, THY bürosuna şahsen gidip sorunumu görüştüm. Biletimin açığa alınmasını veya ödemenin iadesinin sağlanmasını talep ettim. Bunun yerine, THY mail adresime 5.11.2020 tarihli otomatik maille 1.046.49 USD değerinde EMD çeki gönderdi. Aynı mailde, uçuşlara izin verildiğinde bu çeki kullanarak uçuşumu gerçekleştirebileceğim belirtilmişti.
Aradan geçen sürede THY’den adresime uçuşla ilgili herhangi bir bildirimde bulunulmadığı için, en son 22.09.2022 tarihinde açıkta tutulan bilet tutarının ödenmesini konuşmak üzere girişimde bulundum.
Bana iletilen mesaj bilgisinde “iade çekinin kullanım süresinin sona erdiği, biletimin aktifleştirilerek uçuşumun sağlanması veya iadenin yapılması taleplerimin hiç birisinin uygun görülmediği” belirtildi. Yani tek yanlı olarak, hiçbir biçimde tüketiciye saygı göstermeden biletin üzerine hem THY hem de acentası çökmeye çalıştı. Pekala, bilet aldığım dönemde ve halen aktif olan mail adresime veya belirttiğim ikamet adresime hiçbir biçimde bilgi verilmedi. Haliyle bu durum mağduriyetime yol açtığından 03.10.2022 tarihinde Başakşehir Kaymakamlığı içinde bulunan Başakşehir Tüketici Hakem Heyetine dilekçe yazarak, şahsen başvuruda bulundum.
Dilekçemin özetinde; gerçekleştirilemeyen uçuşlar için, THY tarafından adıma verilen 1.046.49 USD tutarındaki çek karşılığının tamamının döviz cinsinden iadesinin sağlanmasını talep ettim.
Döviz cinsinden iade yapılamaz denildiği için, müracaat tarihindeki kur üzerinden 19.429,13 TL talep etmek durumunda kaldım.
Nihayet; daha bana tebligatı yapılmayan Hakem Heyetinin 16.12.2022 tarihli kararıyla haklı olduğuma karar verildi. THY’nin Tüketici Mahkemesine tebligat sonrası 14 gün içinde başvuru hakkı bekleniyor. THY itiraz etmez ise karar kesinleşecek ve bana gecikmeli de olsa ödeme yapılacaktır.
Bu arada, THY’nin yaptığı uyanıklığı da değerli tüketici dostlarımla paylaşmam gerekir. THY daha Tüketici Hakem Heyeti’nin kararı belli olmadan bana bir yazı göndererek aşağıdaki açıklamayı yapmıştır:
“11.04 2020 tarihli İstanbul-Frankfurt-İstanbul uçuşunun iptalinde ortaklığımızca bir kusur bulunmamasına karşın, müşteri memnuniyeti uygulamalarımız kapsamında size bir sonraki uçuşunuzda kullanılmak üzere biletlerin toplam değeri kadar (2.979,98 Türk Lirası tutarında) seyahat çeki düzenleyebileceğimizi bildirmek isteriz.”
Bilmem konu anlaşıldı mı? THY özür dileyerek yaptığı ayıbı kapatmak yerine, kısacası yolcusunu saf-siz keriz de diyebilirsiniz-” yerine koyarak konuyu kapatmak istedi. Hiçbir cevap vermeden şikayetimin sonuçlanmasını bekledim. Heyetin 1.046.49 USD’ye karşılık verdiği kararın 19.429,13 TL olduğunu belirterek konuyu burada kapatıyorum.
THY haksız olduğunu anladığı için beni 2.979,98 TL ile kandırabileceğini düşündü. Aradaki 16.450 TL’yi vermemek için izlediği kötü davranışın nihai sonucunu bekliyorum.
Yaklaşık üç aylık hak arama mücadelesinde en yakın destekçim tabii ki, örgütüm Bahçeşehir Tüko-Der oldu. Ve onun şube başkanı Sayın Aydan Kara ile, Tüko-Der’in çok kıymetli hukuk danışmanı Av. Ali İhsan Arıcan oldu. Her ikisine teşekkür ederim.
Çıkardığım sonuç şudur: Tüketici bilinci çok önemlidir. Alınacak paranın tutarı önemlidir, ama öncelikli değildir. Önemli olan, ayıplı hizmeti yapan bir Kamu Kurumu da olsa hakkınızı aramak için mücadele etmenizdir.
Bu tür haksızlığa uğrayanlara da yılda 20 TL gibi sembolik bir aidat ödeyerek bir an önce Tüko-Der’e üye olmalarıdır. Çünkü, Başakşehir Tüketici Hakem Heyetine gittiğimde “Tüko-Der üyesi” olduğumu söylediğimde, zaten benim ne kadar hakkını arayan birisi olduğumu hemen anladılar. Kişi olarak haksızlığa uğrayanlarla bir Tüko-Der’li olarak yanlarında olacağım. Her konuda ve bilgim oranında destekçisi olacağım. İsteyen Facebook takipçilerime mail adresimi iletebilirim. Büyük kazanımlara, küçük başarılardan gidilir. Saygılarımla,”
