22 November 2024

"Global Düşün, Yerel Uygula"

Kronik ağrı kaygı ve depresyonu 4 kat arttırıyor

2 min read

Abdi İbrahim Medikal Direktörlüğü, 17-22 Ekim Ağrısız Yaşam Haftası kapsamında yaptığı bilgilendirmede, ağrının fizyolojik etkilerinin yanında psikolojik etkilerinin de olduğuna dikkat çekti. Kronik olarak ağrı çeken hastaların kaygı veya depresyon bozukluğunu 4 kat daha fazla yaşadığı belirten Direktörlük, hastaların acil servislere başvurmasının en büyük sebebinin ağrı olduğunun altını çiziyor.

Abdi İbrahim Medikal Direktörlüğü, 17-22 Ekim Ağrısız Yaşam Haftası dolayısıyla yaptığı bilgilendirmede ağrının fizyolojik ve psikolojik etkilerine dikkat çekti. İnsanoğlunun varlığı boyunca deneyimlediği ve Antik Yunan döneminden beri filozofların tanımlamaya çalıştığı ağrı duyusunun, ilk defa Descartes tarafından tanımlandığını belirten Direktörülük, ağrının günümüzdeki tanımının ise Uluslararası Ağrı Araştırmaları Derneği tarafından 1979 yılında yapıldığı bilgisini veriyor.

Ağrının fizyolojik etkileri kadar psikolojik etkilerinin de olduğunu belirten Direktörlük, Dünya Sağlık Örgütü’nün “Sağlık sadece hastalık ve sakatlığın olmayışı değil, bedence, ruhça ve sosyal yönden tam iyilik halidir” tanımından hareketle, ağrınıın beden ve ruh sağlığını etkileyen ve sosyal anlamda da sonuçlar doğurabilen bir önemli sağlık sorunu olduğuna dikkat çekiyor.

Acil servise en çok ağrı nedeniyle başvuruluyor

Abdi İbrahim Medikal Direktörlüğü, ağrının hastaların acil servislere başvurmasının en büyük sebebi olduğunun da altını çiziyor. Ağrı yönetiminin hekimlerin en temel görevlerinden biri olduğuna vurgu yapan Direktörlüğün verdiği bilgiye göre, hastalıkların doğal seyirlerinin sonuçları kadar, eşlik eden ağrı hissiyatı da hastanın yaşam konforu üzerinde ağır sonuçlar doğuruyor.

Kronik ağrı çeken hastalarda kaygı ve depresyon 4 kat daha fazla yaşanıyor

Kronik olarak ağrı çeken hastalarda 4 kat daha fazla kaygı veya depresyon bozukluğu saptandığına dikkat çeken Direktörlük, tıpta, psikiyatrik ve tıbbi patolojilerin birbiriyle bu kadar iç içe girdiği duruma çok az rastlandığını ifade ediyor. Ağrıya basit bir hastalık semptomu gibi yaklaşılması, hastaların hayat konforları, iş üretkenlikleri ve sosyal hayatları üzerinde olumsuz etkilere sebep olabiliyor.