ADD Genel Başkanlığı’na adaylığını açıklayan Ertürk: “Artık ADD için görev değişimi zamanı gelmiştir.”
6 min readYıllardır daha aydınlık bir Türkiye için mücadele eden Emekli Amiral Türker Ertürk Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Genel Başkanlığı’na adaylığını açıkladı. Kamuoyu ile paylaştığı basın açıklamasında çok önemli tespitlerde bulunan Ertürk “ Artık ADD için görev değişimi zamanı gelmiştir. ADD için yeni, taze ve enerjik bir kana ve mücadeleci yeni bir ruha ihtiyaç vardır” dedi.
Türker Ertürk, Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkanlığı’na adaylığını açıkladı. Adaylığıyla ilgili açıklamalarda bulunan Ertürk, “21’inci yüzyılın ilk çeyreğinin sonuna yaklaşırken Türkiye’nin içinde bulunduğu temel sorunlar; çağdaş uygarlık düzeyine hala ulaşamamış olmamız, cumhuriyetimizin ilk yıllarında yakalamış olduğumuz çağdaş uygarlık düzeyine ulaşma arzusunu, istencini, hızını ve enerjisini günümüzde kaybetmiş olmamız ve toplumun kimi kesimlerinde bunun umutsuzluğa dönüşüyor olmasıdır” dedi.
Tespit ve hedefleri
Ertürk, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Bugün içinde olduğumuz bu sorunun temelinde Atatürk’ün ve O’nun çağdaş uygarlık hedefinin toplumun tüm kesimlerince yeterince anlaşılamamış olduğunun bilincinde olarak, Atatürkçülüğün şekilcilikten çok uygulama yönünü esas alarak, ülkemizin gelecek yıllarda sorgulayıcı aklı ve bilimi esas alan, sorun çözme kapasitesi yüksek bir toplum yapısına kavuşturulmasına katkı sağlamak maksadıyla;
*Teknolojinin verdiği olanaklardan da yararlanarak daha çok kişiyle temasta bulunarak daha geniş kitlelere ulaşmak,
*Gençleri Atatürk ve O’nun idealleri ile tanıştırmak ve bu idealleri benimsetmek,
*Atatürk’ü ve onun çağdaş uygarlık idealini henüz kavrayamamış olanlarla yasal zeminde mücadele ederken bir yandan da onları kazanmak için farklı tanıtım kanallarına başvurmak,
*Gençlerin sorgulayıcı akıl, bilim, felsefe ve sanatla iç içe olması amacıyla derneğin tüm şubelerinin mahalli olanaklarının kullanılmasını sağlamak,
*Toplumsal kutuplaşmanın önüne geçerek barış ve huzur içinde bir birliktelik için her türlü kaynağı kullanmak,
*Derneğin her şubesinin çevresine uygarlık ışığı saçan birer bilim ve sanat ortamı olması için eldeki tüm olanakları kullanmak,
*Yurt dışında Atatürk idealini paylaşan Türk dernekleri ile temas ve koordinasyonu arttırmak,
*Son dönemlerde hayata geçirilememiş bir hedef olan YILIN ATATÜRKÇÜLERİ ÖDÜLLERİNİ yeniden hayata geçirmek hedefleri ile çıktığımız bu yolda ADD’nin tüm üyelerinin desteğine ihtiyacımız var.
*Yüce Atatürk’ün “Kendi kişisel çıkarları için yabancılarla işbirliğine giren ve gücünü halktan almayan küçük bir azınlığın dışındaki tüm güçler, aralarındaki etnik, dini ve siyasi ayrımları erteleyerek Ulusal “Kurtuluş Mücadelesi yolunda birleşmelidir.” direktifi doğrultusunda çağdaş uygarlık düzeyine ulaşma mücadelesinde “ben” değil, “biz” diyen kafa yapımızla öne çıkıyor ve sizleri de yanımızda görmek istiyoruz.
“ADD TARAFSIZ DEĞİLDİR”
“Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) ülkemiz için her geçen gün daha da kötüye giden bu süreçte önemli bir direnç ve mücadele merkezi olmalıdır” diye devam eden Ertürk, “ADD tarafsız değildir. ADD, Cumhuriyetimiz, kurucu ideolojimiz ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde yapılan çağdaş, uygar ve demokratik bir toplumun olmazsa olmazı aydınlanma devrimlerinin tarafındadır” ifadelerine yer verdi.
“YENİ, TAZE VE ENERJİK BİR KANA İHTİYAÇ VAR”
Ertürk, açıklamasını şöyle devam etti:
*Ayrıca; Atatürk Devrim ve İlkeleri’nin toplumsal sorunlarımızın çözülmesinde ışık tutucu bir nitelik ve yaratıcı bir güce sahip olduğuna inanan Hıfzı Veldet Velidedeoğlu ve Muammer Aksoy gibi aydınlar tarafından 19 Mayıs 1989’da kurulan Atatürkçü Düşünce Derneği’nin, bizzat kurucuları tarafından tespit edilen kuruluş neden ve ilkelerini somut çalışmalarla gerçekleştirmesi özellikle günümüzde Türkiye için hayati öneme haizdir.
*Bu nedenle; ADD’nin daha aktif, daha enerjik ve daha mücadeleci olmasına ve topluma önderlik yapmasına daha önce hiç olmadığı kadar ihtiyaç vardır. Bu; halkın, aydınların ve örgütün talebidir. Artık ADD için görev değişimi zamanı gelmiştir. Tüm demokratik kitle örgütlerinde olması gerektiği gibi liderlik ve yönetimin değişmesi; aynı hedefe koşan bir takımın yaptığı bir bayrak değişimi olarak görülmelidir. ADD için yeni, taze ve enerjik bir kana ve mücadeleci yeni bir ruha ihtiyaç vardır.
*Ben Türker Ertürk, beraber hareket ettiğim ve kadromuzu zenginleştirerek beraber hareket etmek için çalışmalarını halen sürdürdüğüm diğer arkadaşlarımla birlikte bu hizmet bayrağını almaya hazırım. Takdir ADD’nin yurtsever, devrimci, çilekeş örgütünün ve delegelerinindir.
Türker Ertürk’ü yakından tanıyalım
2008–2010 yılları arasında Deniz Harp Okulu Komutanlığı görevini yürütmüştür.
Görevinden istifa ederek ayrılan Türker Ertürk, 2010’da “TSK içinde Gülen cemaatine bağlı imamların bulunduğunu” ve “bu imamların dışarıya bilgi sızdırdığını” ifade etmişti.
1957 yılında Trabzon’da doğan Ertürk, ilköğrenimini İstanbul’da, orta öğrenimini ise Ankara ve Trabzon’da tamamladı.
1971’de Heybeliada’da bulunan Deniz Lisesi‘ne başladı. Lise ve müteakiben o zaman yine Heybeliada’da bulunan Deniz Harp Okulu mezuniyetinin ardından, 1979 yılında subay olarak donanma saflarına katılan Türker Ertürk, 15 sene gemilerde çalışmıştır. Bu süre içinde üç harp gemisinin komutanlığını yaptı. 1996 – 1998 yılları arasında ise Alçıtepe Muhribinin komutanlığını yapmıştır.
Binbaşı rütbesinde Deniz Kuvvetleri Milli Plan Subaylığı, Yarbay rütbesinde Donanma Komutanlığı Eğitim ve Tatbikat Kısım Amirliği, Albay rütbesinde ise Deniz Kuvvetleri Komuta Kontrol Daire Başkanlığı görevlerini yapmıştır.
1985 – 1987 yılları arasında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde görev yaptı. 1988 – 1990 yıllarında Deniz Harp Akademisi eğitimini alan Türker Ertürk, 1992’de Silahlı Kuvvetler Akademisi ve 1999’da Roma’da bulunan NATO Savunma Koleji eğitimlerini tamamlamıştır.
Ertürk; 2000 – 2003 yılları arasında Londra’da Silahlı Kuvvetler ve Deniz Askerî Ataşeliği görevini müteakip, 2003 – 2004 yılları arasında Eğitim Filotillası Komodorluğu, 2004 – 2005 yılları arasında da Deniz Harp Okulu Öğrenci Alay Komutanlığı görevlerini deruhte etmiştir.
30 Ağustos 2006 tarihinde amiralliğe terfi eden Türker Ertürk, 2006 – 2008 yılları arasında Karadeniz Bölge Komutanlığı görevini yapmıştır. Bu görevi esnasında; ülke çapında bir sosyal sorumluluk projesi olan Gazi Alemdar Müze Gemisi’nin yapılmasına öncülük etmiş ve lokomotif gücü olmuştur.
2008 – 2010 yılları arasında Deniz Harp Okulu Komutanlığı görevini yaptı. Bu görevde de birçok projenin gerçekleşmesini sağlayan Ertürk, Türk Silahlı Kuvvetlerine karşı icra edilen psikolojik savaşta komutanlarının bu süreci iyi yönetemediği ileri sürerek 9 Ağustos 2010 tarihinde istifa etmiş ve mücadelesine siyasi yaşamda devam etme kararı vermiştir.
Türker Ertürk, askerlik mesleğinden ayrıldıktan sonra birçok televizyon ve radyo programına katılmış, makaleleri yayınlanmış, çok sayıda konferansa konuşmacı olarak katılmıştır.
Halen Türkiye, Avrupa ve Amerika’da yayın yapan 25’i aşkın dergi, gazete ve internet gazeteciliği yapan sitede köşe yazarlığı yapmakta ve konferanslar vermektedir.
Aktif bir sporcu olan Ertürk; tenis, yelken, sörf, kar ve su kayağı sporları yapmakta olup, kurbağa adam brövesine ve üç yıldız balıkadam dalıcı belgesine sahiptir.
Özden Ertürk ile evli olan Türker Ertürk’ün, Deniz Sinem Ertürk, İlhan ve Berrak Ertürk adlarında iki kız çocuğu vardır.
Ödüller
- General Gazi Aslanov Altın Şeref Madalyası (Türk Dünyasının gelişimi ve tanıtılmasındaki aktif faaliyetleri nedeniyle Azerbaycan Dede Korkut Vakfı tarafından 8 Mayıs 2016’da verildi.)