Bahçeşehirliler Habitat, Kentsel Tasarım ve Şehircilik ödülleri almış bir kentin yok olmasını istemiyor!
7 min readBahçeşehir’de Şelale Park içinde yer alan 251/1 parsel villa adasında 14 villanın yıkılarak yerine çok katlı 200’ün üzerinde konut üretilmek istenmesine karşın bölge halkı sesini her geçen gün daha güçlü yükseltiyor. Bahçeşehir Komşu İnisiyatifi 17 Aralık Cumartesi Şelale Park’da yıkımı hedeflenen villaların tam önünde bir basın açıklaması ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na iletilmek üzere itiraz imza kampanyası gerçekleştirdi. Önümüzdeki hafta sonuna kadar toplanacak itiraz dilekçelerinin bakanlığa teslim edileceği öğrenildi. Bahçeşehir’de özelikle 251/1 parsel çevresinden semt sakinlerinin katıldığı protesto etkinliğine ayrıca ADD, ÇYDD, BADER sivil toplum kuruluşları, CHP, İyi Parti, HDP, Memleket ve Yeşiller Siyasi Partileri, Gölet Gönüllüleri ve Kanal İstanbul güzergahı çevresinde rezerv alanı olarak belirlenen alanlarda hakları çiğnenenler adına Şahintepe Barınma Hakkı Meclisi de katılanlar arasındaydı.
Etkinlikte söz alan konuşmacılar 251/1 parsel özelinde gerçekleştirilmek istenenlerin yanı sıra geçmişten bugüne Bahçeşehir’de yaşanan hak kayıplarına ve bundan sonra yaşanacaklara dair dikkatleri çektiler.
Bahçeşehir’de Loca, Sofa, Kiptaş, Atmaca, Gölet, Pazartürk plan dışı ve imar fazlası yapılaşmaları ve mücadeleleri derken bir yapı yoğunluğu da Şelale Park içerisinde 251/1 villa adasında gerçekleştirilmek isteniyor. Villa adasında bulunan konut sahipleri mevcut imar durumunu kullanarak yasal haklarını kullanacaklarını belirtirken Bahçeşehir halkı 90’lı yıllarda plan bütünlüğü ile yapılaşması tamamlanmış ve halkın kullanımına sunulmuş şehircilik ilkeleri ile Türkiye’ye model oluşturulmuş Bahçeşehir Uydu Kent projesinin daha fazla konutla yok olmasını istemiyor. Etkinlikte söz alan konuşmacıların satır başlıklarını sizlerle paylaşmak istiyoruz.
“Bahçeşehir Toplu Konut Alanıdır, bir bütündür parçalanamaz”
Bahçeşehir Toplu Konut Alanı 1/5000 ve 1/1000 ölçekli imar planları kapsamında hazırlanmış ve imar plan ile getirilen yapılaşma hükümleri çerçevesinde uygulamaya geçilmiş ve 2000’lerin başına kadar yaklaşık 2/3 oranında tamamlanmış Habitat, kentsel tasarım ve şehircilik ödülleri almış bir toplu yapı uydukent projesidir.
“Bahçeşehir’in kuruluşundaki vaziyet ve yönetim planına sadık kalınmalıdır”
Uygulama sürecinde ada/parsellerde imar planında belirtilen emsal oranları esas alınmış ve o dönemin imar yönetmeliği hükümlerine göre mimari projeler tasarlanarak uygulamalar gerçekleştirilmiştir.
Toplu konut alanı bütününde uygulamaya geçilmeden önce arazi dokusu üzerinde yapılaşmaların silüet etkisi ayrıntılı olarak etüt edilerek aynı parsellerde farklı yüksekliklerde bloklar şeklinde tasarımlar yapılarak açık, ferah, insan ölçeğinde algılanabilir mekan/mekanlar ile yerleşim modeli oluşturulmuştur.
Aynı zamanda plan ile öngörülen nüfus-yoğunluk değerleri dikkate alınarak sosyal-teknik donatı alanları (eğitim, sağlık, kültür tesisi, teknik altyapı gibi) da mahalle bazında ayrı ayrı planlanarak erişilebilirlik kriterleri çerçevesinde düzenlenmiş, yaşanabilir, sağlıklı kent dokusu oluşturulmaya çalışılmıştır.
“Bahçeşehir’de 2013’den bu yana plan dışı yapılaşmalar oluşmuştur”
Bahçeşehir Toplu konut Alanı’nın tamamlanamayan kısımlarında imar planı ile getirilen yoğunlukların çok üstünde yapılaştığı Danıştay kararı ile ispat edilen ve ne yazık ki hukuka aykırı bir durumda kalan Kiptaş Konutları, eski Pazartürk alanında yapılan konutlar, Gölet bölgesinin içine ve bitiminde yer alan ve planlarda Spor, Sosyal-Kültürel Tesis alanı (Eski Pegasus Sosyal Tesisleri) olarak ayrılan alanda yapılan konutlar, yine spor ve sosyal tesis alanı olan City Club yıkılarak yerine kolej binası yapılması, Gölet çevresinde halı saha, atlı spor kulübü, konser alanın yerine ticari ünitelerin yapılması, Göletin yapıldığı ilk yıllarda arsa tahsisini ve yapım bedelini halkın ödediği, bölgenin yeşil alanlarını ekonomik sulama adına sonradan İSKİ’ye devredilen milyon dolarlık sayılı biyolojik arıtma tesisinin yıkılarak yerine ticari ünitelerin yapılması, Bahçeşehir’in ilk yapılaşmasında Gölette 2500 araçlık açık-kapalı otopark alanının yıkılarak yerine Prestige AVM yapılması, park alanı olarak ayrılan bir başka parselde Shell Benzin istasyonu yapılması, sağlık alanı imarlı alanda yapılan konutlar (Sofa), yine emsalinin çok üstünde yapılaşmış yerler (Loca) gibi bütünsel plan kararlarını bozan uygulamalar sonucunda Bahçeşehir’in alt yapısı çıkmaza girmiştir, üzülerek halkın devletin kurumlarına güvenerek aldıkları Bahçeşehir Projesi gasp edilmiştir. İmar planında verilen emsallerin çok üstünde hukuka aykırı olarak yapılaşan bu alanlar Toplu Konut Alanı için öngörülen ulaşım sistemini olumsuz yönde etkilemiş yeni yerleşim alanı olmasına rağmen taşıt yollarında günün her saatinde problemler yaşanmaya, araçların kısa süreli durmaları-park edebilmeleri imkansız hale gelmeye başlamıştır. Sonradan ve imara aykırı olarak yapılan uygulamalar Bahçeşehir’de yaşam için gerekli olan tüm altyapıya ilişkin doygunluk sınırını çoktan aşmıştır, bir nevi artık her alanda plansızlık süreci yaşanmaktadır. 90’lı yıllarda şehrin keşmekeşliğinden kaçıp o dönemde emlak fiyatlarının 2-3 kat üzerinde bedeller ödeyerek daha az trafik, doğa içinde yaşam ve konsept bir kentte yaşamak isteyen bölge halkı düşen yaşam kalitelerinin haricinde, yıllar içinde bırakın bu yaşam standartlarının korunulması, ödedikleri bedellerin çok altında konut değerleriyle karşı karşıya kalmışlardır.
Bu durum bugün giderek daha da tehlikeli bir sürece girmektedir. Çünkü Toplu Konut Alanında yapılan ilk uygulamalarda bazı parsellerde emsal-yapılaşma oranının altında konutlar tasarlandığı ve parsellerin buna göre yapılaştığı görülmektedir. Ancak ne yazık ki bu tür yerlerde imar planı koşullarına göre yapılaşma için binaların yıkımı ve yeniden yapılması gündeme gelmektedir. Kanuni haklarımızı kullanıyoruz diyen villa sahipleri ortak imzaları ile talep ettikleri bu haklarını kullanırken, tamamlanmış bir projeyi yeniden ve çok daha fazla bir yapı yoğunluğu ile doldurarak Bahçeşehir’de aslında komşuluk hukukunu hiçe sayan bir uygulamanın kötü örneğini teşkil etmiş olacaklar.
“Başakşehir Belediyesi ve Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı halkın haklı feryadına çözüm bulmalıdır”
Bu konuda sorumlu idare-Başakşehir Belediyesi’nin ve Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın yaklaşımı çok önemlidir. Projeye uygun olarak şehircilik ilkeleri esası ile tamamlanmış bir projenin yıkılarak yerine sırf yasal haklarını kullanıyorlar diyerek yapı yoğunluğuna izin vermek şehircilik ilkeleriyle örtüşmeyecektir. Bahçeşehir Toplu Konut Alanı 1990’lı yıllardaki imar yönetmelik hükümlerine göre yapılaştığı ve uygulanan ilk zamanlardaki haliyle ödül aldığı göz önüne alındığında, o tarihlerde emsal hesabına katılan alanlar bugünkü yönetmelik hükümlerine göre emsal harici tutulduğundan, o tarihlerde aynı emsal değerinde örneğin E:1.50 olarak yapılaşan parselin yapı yoğunluğu ile bugün aynı emsal değerine göre uygulama olduğunda çok dağa yoğun bir yapı kütlesi oluşturacağı kesindir. Bu durumun Bahçeşehir genelinde her anlamda ilave yük getireceği bir gerçektir. Bununla birlikte uygulamanın yapılacağı alanın komşuluğunda diğer parseller açısından da bu durum birçok olumsuzluk içermektedir. Bu tür değişikliklerin komşuluğundaki diğer alanlarla birlikte, Bahçeşehir bütününe etkisinin (yoğunluk artışı, trafik yükü, donatı ihtiyacı gibi) ayrıntılı etüt edilmesi, gerek silüet gerekse yapı düzeni açısından tüm Bahçeşehirlilerin haksızlığa uğramaları demektir. Bahçeşehir’den 90’lı yıllarda konut satın alanlar Başbakanlık Emlak Konut İdaresinin altında imzası olan Bahçeşehir Toplu Konut Yönetim Planı çerçevesinde konutlarını seçmişlerdir. Bugün gelinen noktada Şelale Park içinde yer alan 14 adet Şelale villasının (251/1parsel) yıkılarak yerine çok katlı 200’ün üzerinde konut yapılacağını öğrenmiş bulunmaktayız. Bahçeşehir’e kötü emsal teşkil edecek, bölgeyi kaosa sürükleyecek bu uygulamaya, geri dönüşü olmayan kayıplara yol açmaması adına bugünden itiraz ediyor, tapu belgelerimize de işlenmiş olan Bahçeşehir Yönetim Planı-Vaziyet Planı bütünlüğünün korunmasını önemle talep ediyoruz.