Çanakkale’de Goliath’tan sağ kurtulan İngiliz denizci
5 min readÇanakkale Deniz Savaşları sırasında, 106 yıl önce Muavenet-i Milliye torpidobotu tarafından 13 Mayıs 1915’te Çanakkale Boğazı’nda batırılan Goliath zırhlısından 183 kişi kurtuldu
Deniz zaferinin kazanılmasında önemli bir hamle olarak gösterilen bu olayda, yaklaşık 1 gün denizde kalıp sağ kurtulan İngiliz denizci Samuel Tripp’in torunu Phil Tripcony dedesi hakkında bildiklerini anlattı.
HİBYA – MEHMET BAYER – 11 OCAK 2021 – Çanakkale Deniz Savaşları sırasında, 106 yıl önce Muavenet-i Milliye torpidobotu tarafından 13 Mayıs 1915’te Çanakkale Boğazı’nda batırılan Goliath zırhlısından sağ kurtulan 183 denizciden biri olan Samuel Tripp’in torunu Phil Tripcony dedesi hakkında bildiklerini anlattı.
İngiltere’nin Cornwall bölgesinde yaşayan ve HİBYA muhabirinin ulaştığı Tripcony, bildiklerinin kendisine annesi tarafından anlatıldığını söyledi
Dedesi Tripp’in İngiltere’de değil, ABD’nin Michigan eyaletinin Ironwood kasabasında 1886 yılında dünyaya geldiğinin aktaran Tripcony, ”Dedemin ailesi Cornwall’den ABD’de maden işçiliği yapmak için Cadgwith Lizard balıkçı kasabasından göç ettiler.” dedi.
Tripcony, dedesinin doğumundan 10 yıl sonra ailesiyle bilinmeyen sebeplerden ötürü anavatanlarına döndüğüne işaret ederek, ”Bunu bilme sebebimiz Samuel’in 10 yaşındayken yerel bir kilisede vaftiz edilmesi. Annemin anlattığına göre, Samuel büyürken iyi bir denizci olacağı düşüncesine hakimmiş. Her zaman teknelerle uğraşırmış. Cornwalllıların da iyi denizci olmalarından ötürü denizcilik ona (ayrıca babama da) doğuştan gelmiş diyebiliriz.” dedi.
Phil Tripcony, 1. Dünya Savaşı hakkında okuduğu ve kendisine anlatılanlar hakkında şu bilgileri verdi:
”İngilizler o zamanlarda rafa kaldırılmış ön dretnot gemilerini tekrardan getirdiler. Onlardan bir tanesi olan HMS Goliath’a ise dedem gibi 30’lu yaşlarını daha geçmiş ama tecrübeli denizcileri yerleştirdiler. Bunları göreve alma sebepleri ise bu gemiler omurgaları su seviyesine göre sığ kaldığı için Süveyş Kanalı gibi yerleri daha kolayca geçebiliyorlardı. Süveyş’te de kesinlikle durmuşlar ki orada çekilmiş bir fotoğrafı var. Donanma, Çanakkale Boğazı’na kadar geldi ve HMS Goliath’ın işi karadaki Türk mevzilerini kırmak için topçu atışına tutmaktı. Dedemin işi ise askerlerle dolu kayıkları buhar gemisiyle kıyı çizgisine çekmekti. Kayıklar, kıyıya 100 metre yaklaştıktan sonra bırakılıp, kıyıya kürek çekmelerine izin verilirdi. Bir sürü asker Türk mevzileri tarafından plajlarda ve suda ölüyordu. Topçu bombardımanı da başarısızdı. Dedem büyük ihtimalle askerleri kıyıya atarken kıyıma şahit oldu.”
Goliath’ın 13 Mayıs’ta 3 torpidonun hedefine düşüp, batırıldığını belirten Tripcony, ”Goliath, bir Türk gambotunu yanlışlıkla bir İngiliz muhribi olarak tanımladıktan dakikalar sonra suların altına gömüldü. 550 asker hayatını kaybetti. Dedem yaklaşık bir gün sonra hayatta kalan son asker grubu olarak denizden kurtarıldı.” diye konuştu.
Savaştan sonra
Tripcony, dedesinin savaştan sonra evine döndüğünü, Penzance ve Newlyn limanlarında kılavuz kaptanlık yaptığını bildirdi.
Emekli olduktan sonra karavan kiralama işine girdiğini, fakat yaşadığı Gweek köyünden çağırıldığı zaman köyün küçük iskelesinde kömür gemilerine kılavuz kaptanlık da yaptığını anlatan Tripcony, 1956’da hayatını kaybettiğini, kendisiyle hiçbir zaman tanışmadığını dile getirdi.
Tripcony, ”Yerel bölgede dedemi takip eden ve hatırlayan bir ihtiyar grubu vardı. Onu muhteşem bir denizci olarak anarlardı.” şeklinde konuştu.
Goiath’ın batırılışı
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Mithat Atabay ise Goliath’ı batıran Muavenet-i Milliye’nin 9 Mayıs’ta Boğazlar Genel Müfettişliği’nin başvurusu ve Osmanlı Donanma Komutanlığı’nın uygun görmesiyle, Kıdemli Yüzbaşı Ahmet Saffet Bey komutasında 10 Mayıs 1915’te saat 13.00’da Çanakkale’ye geldiğini söyledi.
Donanma Komutanlığı’nın emri doğrultusunda Çanakkale Boğazı’ndan dışarı çıkmadan Goliath’a saldırı yapılmasının planlandığını anlatan Atabay, ”Müstahkem Mevkii Genel Müfettişi ve Boğazlar Komutanı Amiral Guido von Usedom, İngiliz HMS Goliath ve HMS Cornwallis zırhlılarına karşı planını uygulamaya karar verdi. Morto Koyu’nda 2 tane zırhlı demir atmış pozisyonda bulunuyordu. Muavenet-i Milliye gerekli emirleri alarak, 12 Mayıs saat 18.40’ta seyrine başladı. Gemide 24 Türk subay, 74 Türk erbaş ve er ile 3 Alman subay ve 17 Alman erbaş ve er olmak üzere 118 mürettebat bulunuyordu. Yapılan son değerlendirmede düşman zırhlılarının aydınlatma ve bombardımanlarını saat 20.20 ile 23.30 arasında gerçekleştirdiği ve bombardıman sonrasında da vardiya değişimi yapıldığı, bu sırada yeni vardiyaya gelenlerin dikkatlerinin dağınık olacağı düşüncesi de dikkate alınarak taarruzun gece yarısından sonra yapılması kararlaştırıldı.” dedi.
Atabay, gece yarısına kadar Soğanlıdere önlerinde bekleyen Muavenet-i Milliye’nin 13 Mayıs gece yarısı saat 00.30’da demir alarak ağır yolla seyrine başladığına işaret ederek, şunları kaydetti:
”Saat 01.13’te Muavenet-i Milliye’nin önünde bulunan gemi el feneri ile iki kez ‘İngiliz tanıtım sinyali Otto’ işareti yolladı. Muavenet’te bulunan işaretçi er de verilen talimat doğrultusunda aynı işaretle cevap verdi. Saat 01.15’te gemiden üçüncü defa aynı işaret verildi. Saat 01.17’de önce öndeki, sonra orta ve kıç kovanlardaki torpidolar 275 metreden fırlatıldı. Peş peşe 3 kuvvetli patlama oldu. Birinci infilaktan sonra gemi sancak tarafına doğru yatmaya başladı. Kesif siyah duman bulutları içerisinde kıç direk bir alev sütununa dönüştü. Hiçbir insan sesi ve bağırma duyulmadı. Goliath’ın 750 kişilik mürettebatından ancak 183’ü kurtuldu. Kara bataryaları ve ışıldaklar taarruzdan haberdar edildi. Donanma Komutanlığı’na telsizle şu mesaj çekildi: ‘Morto Koyu’nda bir düşman zırhlısı 3 torpido ile batırıldı.’ Goliath’ın batırılmasında, Muavenet-i Milliye’nin Komutanı Yüzbaşı Ahmet Saffet Bey, Türk torpido subayı Ali Haydar Bey ve Alman Kıdemli Yüzbaşı Rodolf Firle birlikte görev yaptı.”