21 November 2024

"Global Düşün, Yerel Uygula"

Jeologlardan İstanbul Depremi Uyarıları

4 min read

İstanbul’da 4,2 ve 5,8 büyüklüğündeki iki deprem herkesi korkuttu. Prof. Dr. Timur Ustaömer ve Prof. Dr. Haluk Eyidoğan meydana gelen depremler hakkında önemli bilgiler verdi. Prof. Ustaömer, “Sismik aktivite devam ediyor” derken, Prof. Eyidoğan da “Büyük deprem sadece İstanbul’da olmayacak” diye uyardı.

Jeologlardan İstanbul Depremi Uyarıları
İstanbul’da meydana gelen 4,2 ve 5,8 büyüklüğündeki iki depremin ardından, Türkiye’nin birçok yerinde de farklı büyüklüklerde depremler oluştu. Deprem korku ve panik yaratırken, akıllarda “beklenen büyük İstanbul depremi” var.Habertürk’ten Ahmet Küçük’ün haberine göre; İstanbul Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Timur Ustaömer ve İTÜ Jeofizik Mühendisliği Bölümü emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Haluk Eyidoğan yaşanan son depremleri ve Türkiye’nin üzerinde bulunduğu fay hatlarını değerlendirdi.İstanbul Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Timur Ustaömer, İstanbul’daki depremlerin, diğer bölgeleri tetikleyip tetiklemediği konusunda, “Farklı bölgelerde gözlenen depremler Silivri açıklarında meydana gelen depremlerden önce de olagelmektedir. Bunun nedeni Türkiye’nin aktif fay ağıyla kat edilmesidir. Bu fayların aktif fay olarak sınıflanmaları zaten üzerlerinde sürekli bir sismik aktivitenin gözlenmesindendir” dedi.Prof. Ustaömer, Arabistan Yarımadası’nın ve Girit’teki fay hatlarının Anadolu Yarımadası’na dikkat çekerken, “Ülkemizdeki depremlerin nedeni Arabistan Yarımadası’nın kuzeye hareketi yanında Girit kuzeyinde yerin çok derinliklerinde meydana gelen doğal proseslerdir” ifadelerini kullandı.Habertürk TV’de Fatih Altaylı ile Teke Tek programında İstanbul depremini değerlendiren Prof. Dr. Celal Şengör, Marmara’daki fayın kilitlendiğini söylemişti. Prof. Ustaömer, bir fayın kırıldığında enerjinin komşu segmente aktarıldığını belirtti.Kumburgaz segmentinin İstanbul için en riskli hat olduğunu söyleyen Prof. Timur Ustaömer, yerbilimcilerin ortak fikrinin de bu segment olduğunu söyledi.İstanbul depremi ne zaman olacak?
İTÜ Jeofizik Mühendisliği Bölümü emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Haluk Eyidoğan, “Büyük deprem İstanbul’da olmayacak. O İstanbul dahil Marmara Denizi çevresindeki tüm illeri ve yerleşimleri etkileyecek ve afete dönüşecek bir deprem olacak. 7,4 büyüklüğündeki 17 Ağustos 1999 Gölcük depremi nasıl ki 100 km ötedeki Avcılar’da büyük kayıplara neden olduysa, işte o İstanbul için beklenen deprem de benzer uzaklıklarda önemli kayıp ve hasarlara neden olacak” dedi.“Marmara’da beklenen büyük deprem için bugüne kadar yapılan ve halen sürdürülen çok sayıda bilimsel araştırmalar bize tehlikenin büyük olduğunu gösteriyor” diyen Prof. Eyidoğan “Marmara Denizi’ni boydan boya geçen Kuzey Marmara Fayı birçok kurum ve bilim insanı tarafından gözlem altında. Bütün bu inceleme, araştırma ve elde edilen verilerden çıkan sonuç ne? Son 2000 yıldır büyüklüğü 7.0 ve daha büyük 40 civarında depremin yatağı olmuş Marmara Bölgesi ve çevresindeki şehirler büyük bir deprem tehlikesi ile karşı karşıya” ifadelerini kullandı. “Önümüzdeki 30 yılda büyüklüğü 7.0 ve daha fazla olabilecek bir depremin olma olasılığı yüzde 65. Bu olasılık her yıl yüzde 2.5 artıyor” diyen Prof. Dr. Eyidoğan şunları söyledi: “Büyük deprem olacak mı?’ sorusu yerine ‘Büyük depremlere ne kadar hazırız?’, ‘Şehirlerimizin afet risklerini azalttık mı?’, ‘şehirlerimizin imar planlarını risk azaltma öncelikli yapıyor muyuz?’, ‘Uluslararası afet politikalarının neresindeyiz?’, ‘Yapı müteahhitliği yasası neden çıkmıyor?’ ve ‘Yapı denetim nasıl işliyor ve ne tür sorunları var?’ vb. soruların saatlerce tartışıldığını göremiyoruz. Deprem afeti sorununu depremin kendisine indirgeyen ama asıl risk azaltma konularını ıskalatan alışkanlıkları bırakmamız gerekir.”119 yılda 8 bin 733 deprem
Prof. Dr. Eyidoğan, 1900 yılından 2019 yılına kadar Marmara Bölgesi’nde 8 bin 733 depremin meydana geldiğini belirtirken, büyüklüğü 4,0 ve daha fazla olan toplam deprem sayısı 8 bin 733’tür. Bunların 25’i 7,0 ve daha büyük, 108’i de 6,0 ile 6,9 büyüklüğü arasında olduğunu sözlerine ekledi.Prof. Eyidoğan şunları söyledi: “Sismik enerji değişimi incelendiğinde 1900-1960 yılları arasında Türkiye ve yakın çevresinde sismik enerji çıkışının oldukça yoğun olduğu gözlenmekte. Bu dönemde büyüklüğü 7,0 ve daha büyük 19 deprem sayıyoruz. 1960 sonrası deprem enerji çıkışı sistematik olarak azalmakta. 1975-1980 yılları arasında sismik enerji hafif yükselmiş, sonra tekrar düşük seviyede seyretmiş ve 1990’larda hafif bir artış dönemine girmiş. 199 Gölcük ve Düzce depremleri ile Van depremiyle sismik enerji çıkışı yükselme eğilimi göstermekle beraber günümüze kadar hafif bir azalma eğilimi söz konusu” dedi.